Stellantis, Orta Vadede Sürdürülebilir Çift Haneli Faaliyet Geliri Marjı Hedeflerken Elektrikliye Geçişi Yoğunlaştırıyor

  • 2025 yılına kadar elektrikliye geçişe ve yazılıma 30 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yaparken, sektör ortalamasından yüzde 30 daha iyi yatırım verimliliği ile otomotiv verimliliğinde öncü olmaya devam etmeyi planlıyor.
  • 2030 yılına kadar Avrupa’daki satışlarının yüzde 70’inden fazlasını ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki satışların yüzde 40’ından fazlasını Düşük Emisyonlu Araçların oluşturmasını hedefliyor.
  • 14 markanın tamamı, sınıfının en iyisi olarak tamamen elektrikli çözümler sunmaya kendini adadı.
  • 500-800 km menzil ve dakikada 32 km ile sınıf lideri hızlı şarj özelliğiyle, müşterilerin taleplerini karşılayan Batarya Elektrikli Araçlar sunmayı hedefliyor.
  • Dört esnek Batarya Elektrikli Araç tasarım platformu, ölçeklenebilir üç elektrikli sürüş modülü ailesi ve tüm markaları ve segmentleri kapsayacak standartlaştırılmış batarya paketleri sunuyor.
  • Yazılım ve donanım iyileştirilmeleriyle uzun ömür için tasarlanmış platformlar mevcut.
  • Avrupa ve Kuzey Amerika arasındaki beş “devasa fabrika” ile desteklenen, 2030 yılına kadar 260 GWsa’in üzerinde küresel Elektrikli Araç batarya tedarik stratejisi açıklandı.
  • 2024 yılına kadar yüksek enerji yoğunluğu seçeneği ve nikel kobalt içermeyen bir alternatif ile planlar çift batarya kimyasını kapsıyor.
  • 2026 için katı batarya teknolojisinin tanıtımı planlanıyor

Stellantis N.V. (NYSE / MTA / Euronext Paris: STLA), şirketin ikonik markaları için heyecan verici, sınıfının lideri araçlar sunarken, ileri teknolojiyi ulaşılabilir fiyatlarla sunmak için kurum içi uzmanlık, ortaklıklar ve ortak girişimlerden yararlanan kapsamlı bir elektrifikasyon stratejisi sundu. Bu strateji, Şirket’in orta vadede sürdürülebilir, çift haneli Faaliyet Geliri marjlarını hedeflemesini sağlayacak.

 

Stellantis CEO’su Carlos Tavares: “Müşterilerimiz her zaman Stellantis’in kalbinde yer alıyor. 30 milyar Euro’luk yatırım planımızdaki taahhüdümüz de müşterilerimizin günlük yaşamlarına kusursuz bir şekilde uyan performanslı, yetenekli, konforlu ve elektrikli menzile sahip ikonik araçlar sunmaktır” diyerek konuyla ilgili düşüncelerini belirtti. “Bugün ortaya koyduğumuz strateji, pazara doğru zamanda ulaşmak için doğru teknolojiye doğru oranda yatırım yaparak Stellantis’in hareket özgürlüğünü en verimli, uygun maliyetli ve sürdürülebilir şekilde güçlendirmesini sağlamaktadır.”

Finansal Performans

Stellantis, önümüzdeki yıllarda karlılığı artırmayı planlıyor. Bu, sabit durumda yıllık 5 milyar euro üzerindeki nakit sinerjisi tahmini, batarya maliyetinin düşürülmesini amaçlayan yol haritası ve dağıtım ile üretim maliyetlerinin sürekli optimizasyonu ve özellikle bağlantılı hizmetlerden ve gelecekteki yazılım iş modellerinden yeni gelir akışlarının sağlanmasıyla birlikte Stellantis’in düzeninden kaynaklanan sinerji fırsatlarının yürütülmesiyle desteklenecek.

Stellantis sonuç olarak orta vadede (yaklaşık olarak 2026 yılında) sürdürülebilir, çift haneli Faaliyet Geliri marjları elde etmeyi hedefliyor ve bu da Şirket’i, müşterilere küresel bazda elektrikli mobilite sağlamada karlılık açısından bir referans noktası haline getiriyor.

Stellantis, düşük emisyonlu araçlarda (LEV) pazar lideri olmayı hedefliyor. 2030 yılına kadar, Stellantis’in Avrupa’daki düşük emisyonlu binek otomobil ürün gamının istikrarlı bir şekilde yüzde 70’i (genel pazar miksi için mevcut sektör varsayımlarının yüzde 10 üzerinde) aşması hedefleniyor. ABD’de ise Stellantis’in, binek otomobiller ve kamyonetler için düşük emisyonlu (binek otomobil miksinin 2030 yılına kadar yüzde 40’ı aşması bekleniyor.

Bu stratejiyi yürütmek için Stellantis, faaliyetlerini finanse etmek üzere ortak girişimlere yapılan öz sermaye yatırımları da dahil olmak üzere, elektrifikasyon ve yazılım geliştirmeye 2025 yılına kadar 30 milyar Euro’dan fazla yatırım yapmayı planlıyor.  Tüm bu yatırımla birlikte, toplam sermaye harcaması ve Ar-Ge harcamaları, gelirler açısından sektör genelinden yüzde 30 daha verimli olmaya devam etmeyi hedefliyor.

Stellantis, Avrupa’daki ticari araç liderliğini büyütme ve Kuzey Amerika’daki konumunu güçlendirme taahhüdünü devam ettirirken, e-Ticari Otomobillerde de dünya lideri olmayı hedefliyor. Bilgi birikiminden faydalanan ve sinerjiden beslenen ticari araç elektrifikasyonu, 2021’in sonuna kadar hidrojen yakıt hücreli kamyonetlerin teslimatı da dahil olmak üzere önümüzdeki üç yıl boyunca tüm ürünlere ve tüm bölgelere uzanacak.

Stellantis elektrifikasyon yol haritası, değer zincirini tamamıyla kapsıyor. Şirketin EV (Elektrikli Araç) batarya tedarik stratejisi, 2025 yılına kadar 130 gigawatt saat (GWh) üzerinde ve 2030 yılına kadar da 260 GWh üzerinde kapasiteyi güvence altına almaktır. EV batarya ve parça ihtiyaçları, toplam talebi desteklemek için ek tedarik sözleşmeleri ve ortaklıklarla kurulan toplam beş “büyük fabrika” ile karşılanacak.

Stellantis, kullanılabilirlik açısından en kritik batarya hammaddesi olarak tanımlanan lityumun sürdürülebilir tedarikini sağlamak ve uygun olduğunda lityumu tedarik zincirine entegre etme olanağına sahip olmak adına Kuzey Amerika ve Avrupa’da iki jeotermal tuzlu sulardan lityum kazanımı sağlayan süreç ortağıyla Mutabakat Anlaşması imzaladı.

Kaynak bulma stratejilerine ek olarak Stellantis’in teknik uzmanlığı ve üretim sinerjileri, batarya maliyetlerini azaltacak. Elektrikli araç batarya paketi maliyetlerinin, 2020’den 2024’e kadar yüzde 40’ın üzerinde bir oranda ve 2030’a kadar da yüzde 20’nin üzerinde düşürülmesi hedefleniyor. Tüm batarya paketini optimize etmek, modüllerin biçimini basitleştirmek, batarya hücrelerinin boyutunu artırmak ve batarya kimyasını yükseltmek dahil olmak üzere tüm yönleriyle batarya paketi maliyetleri düşürmede önemli rol oynar.

Stellantis, onarım, yeniden üretim, ikinci kullanım ve geri dönüşüm yoluyla batarya ömrü döngüsünün tüm değerini en üst düzeye çıkarmanın yanı sıra müşteri ihtiyaçlarını ve çevresel kaygıları ön planda tutan sürdürülebilir bir sistem sağlamayı amaçlamaktadır.

Müşteri Odaklı

2026 yılına kadar elektrikli araçların toplam sahip olma maliyetinin, içten yanmalı motorlu araçlara eşdeğer olmasını hedefleyen Stellantis’te satın alınabilir olmak bir önceliktir.

Elektrikliye geçiş Stellantis’te sadece “her şeye uygun tek kalıp” bir plandan ibaret değildir. Şirket’in 14 ikonik markasının her biri, sınıfının en iyisi ve tamamen elektrikli çözümler sunmayı ve bunu her markanın DNA’sını geliştirecek şekilde yapmayı taahhüt ediyor. Stellantis, markaların her birinin elektrifikasyon yaklaşımlarını belirten aşağıdaki ifadeleri ortaya koydu:

  • Abarth – “İnsanları Isıtıyor ama Gezegeni Değil”
  • Alfa Romeo – “2024’ten itibaren Alfa Romeo, Alfa e-Romeo Oluyor”
  • Chrysler – “Yeni Nesil Aileler için Temiz Teknoloji”
  • Citroën – “Citroën Electric: Herkes için Esenlik!”
  • Dodge – “Yolları Parçala… Gezegeni Değil”
  • DS Automobiles – “Seyahat Sanatı Artık Daha Muhteşem”
  • Fiat – “Yeşil, Herkes için Olduğunda Yeşildir”
  • Jeep® – “Sıfır Emisyon Özgürlüğü”
  • Lancia – “Gezegeni Korumanın En Zarif Yolu”
  • Maserati – ” Lüks Performansının En İyisi ve Elektrikli”
  • Opel/Vauxhall – “Yeni Moda: Yeşil”
  • Peugeot – “Sürdürülebilir Mobiliteyi Kaliteli Zamana Dönüştürme”
  • Ram – “Sürdürülebilir bir Gezegen için Tasarlandı”
  • Ticari Araçlar – “Elektrikli Ticari Araçlarda Dünya Lideri”

Sürüş menzili ve hızlı şarj, Batarya Elektrikli Araçların tüketiciler tarafından yaygın olarak kabul görmesindeki kilit noktalardır. Stellantis, 500-800 km arasında menzil sunacak Batarya Elektrikli Araçlarıyla ve dakikada 32 km ile sınıfında lider hızlı şarj kapasitesiyle bu zorluğun üstesinden geliyor.

Stellantis, perakende, ticari ve filo müşterileri için sahip olma yolculuğunu basitleştirmeye yardımcı olan eksiksiz bir çözüm paketi sunacak. Yeşil enerji kaynaklarını kullanarak günlük akıllı şarj teklifleri sunmak, şarj seçeneklerini genişletmek için mevcut ortaklıklardan yararlanmak ve akıllı şebeke kullanımını hızlandırmak üzere çalışmalar yapılacak.

Şirket, Free2Move eSolutions ile Engie EPS arasında imzalanan bir mutabakat anlaşması sayesinde Avrupa genelinde hızlı şarj ağlarının gelişimini destekleyerek çeşitli müşterilerinin taleplerini karşılamayı amaçlıyor. Free2Move eSolutions’ın benzer bir iş modelini Kuzey Amerika pazarında da uygulamayı amaçlıyor.

Akıllı Teknoloji Sağlayıcıları

BEV merkezli dört platform, Stellantis markalarının elektrikli araçlarının belkemiğini oluşturuyor. Yüksek düzeyde esneklik (uzunluk ve genişlik) ve parça paylaşımıyla tasarlanan platformlar, her bir platformun yılda iki milyon adede kadar üretimi destekleyebilmesi sayesinde ölçek ekonomileri sunuyor.

Bu dört platform şunlardır:

  • 500 km’ye/ varan menzile sahip olan STLA Small
  • 700 km’ye varan menzile sahip olan STLA Medium
  • 800 km’ye varan menzile sahip olan STLA Large
  • 800 km’ye varan menzile sahip olan STLA Frame

Tahrik sisteminde, motor, şanzıman ve dönüştürücüyü birleştiren üç elektrikli tahrik modülünden (EDM) oluşan bir aile yer alıyor. Bu EDM’ler kompakt ve esnek olmasının yanı sıra kolayca ölçeklendirilebilir. EDM’ler önden çekişli, arkadan çekişli, dört çeker ve 4xe için yapılandırılabiliyor.

Platformların, EDM’lerin ve yüksek enerji yoğunluklu batarya paketlerinin kombinasyonu, verimlilik, menzil ve sınıfının en iyi şarj performansına sahip araçlar sunacak.

Donanım güncelleme programı ve kablosuz yazılım güncellemeleri, platformların ömrünü önümüzdeki on yıla kadar uzatacak. Stellantis, her markaya özgü nitelikleri korumak için şirket içinde yazılım ve kontrol noktaları geliştirecek.

Batarya paketleri, daha küçük şehir otomobillerinden, performans otomobilleri ve kamyonlar için enerji yoğun paketlere kadar çeşitli araçlar için özel olarak tasarlanacak. 2024 yılına kadar farklı kullanıcı gereksinimlerini karşılamak için iki farklı batarya kimyasının kullanılması planlanıyor: yüksek enerji yoğunluğu seçeneği ve nikel kobalt içermeyen bir alternatif. 2026 yılına kadar ilk katı batarya teknolojisinin pazara sunulması hedefleniyor.

Stellantis şu anda e-güç aktarma organları ve e-şanzıman operasyonlarından batarya hücresi kimyasına ve üretimine, dijital kokpit ve kişiselleştirilmiş bağlantılı hizmetlere kadar çeşitli kilit teknoloji ortak girişimlerine sahiptir veya bu girişimleri tamamlayan bir rol üstlenmektedir. Bu ortaklıklar, Stellantis’e pazardaki rekabet gücünü daha da artırmak için sermaye tahsis edilmesini optimize ederken, yeni teknoloji ve çözümleri pazara daha hızlı getirmek için yalnızca şirket içi yetkinliklerden değil, ortakların uzmanlıklarından da yararlanma fırsatı sunuyor.

Carlos Tavares, “Kuruluşundan sadece altı ay sonra Stellantis’in geleceğini gözler önüne sermeye başladığımız bu zamanda, elektrifikasyon yolculuğumuz muhtemelen buradaki en önemli unsur ve şimdi Şirket bütünüyle, her müşterinin beklentisini karşılamak ve dünyanın hareket etme şeklini yeniden tanımlamadaki rolümüzü hızlandırmak adına tam çalışma moduna geçmiş durumda” ifadeleriyle durumu özetliyor. “Çift haneli Faaliyet Geliri marjlarına ulaşmak için gereken ölçeğe, yetkinliklere, ruha ve sürdürülebilirliğe sahibiz. Sektöre kıyaslama verimlilikleriyle öncülük ediyoruz ve tutkuyu ateşleyen elektrikli araçlar sunuyoruz” dedi.

Bunları da beğenebilirsin